Yazar arşivleri: Emre

BOTAŞ İKİNCİ YARIDA KAZANDI

Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi takımlarından Botaş Spor tarafından organize edilen ”8. Uluslararası Botaş Cup Basketbol Turnuvası”nın açılış maçında Botaş, Tarsus Belediyesi’ni ikinci yarıdaki etkili oyunuyla yenmeyi başardı: (61-48). Menderes Spor Salonu’nda oynanan karşılaşmaya hızlı giren Botaş, 6-0 öne geçti. 5. dakikayı 11-4 üstün kapatan Kırmızı-beyazlılar, son 2 dakikaya 9 sayılık avantajla girdi: (17-8). Ribaund almakta zorlanan Botaş önünde ikinci sayı şansı yakalayan Tarsus, Duygu, Riley ve Nazlı’nın sayılarıyla farkı azaltsa da Botaş ilk çeyreği 18-15 önde bitirdi. İkinci periyotta temposunu yitirmeyen Tarsus ekibi, farkı önce 2 sayıya indirdi ardından son 5:22’de eşitliği yakaladı: (24-24). Üstüste üç pozisyon öne geçme şansını kullanamayan Tarsus son 1:38’de Duygu’nun basketiyle skorda ilk kez üstünlük sağladı: (24-26),

İkinci yarıda savunmada sertliğini artıran Tarsus Belediyesi, ilk 2 dakikayı 28-32 önde geçti. Son 4:09’da Burcu’nun sayılarıyla 35-34 öne geçti. Mola sonrası şok baskı yapan Tarsus kaptığı topları olumlu değerlendiremedi. Her iki takımda çok top kaybı yaptığı mücadelenin son dakikasına 6 sayı önde giren Botaş, final periyotuna 40-34 üstün girdi. Son çeyrekte aradaki farkı koruyan Kırmızı-beyazlılar, skoru 45-36’ya taşıdılar. Burcu’nun skorer oyunuyla oyunu domine eden Botaş, son 3 dakikaya 50-42 üstün girdi. Burcu’ya Pelin’de katkı verince farkı açan ev sahibi ekip, sahadan 61-48 üstün ayrılmasını bildi.

BOTAŞ (18-8-14-21): 61
Naile İvegin 7 (2s: 3/9, 3s: 0/1, 5 rib, 3 as)
Büşra Akbaş 2 (3s: 0/1, SA: 2/2, 2 as, 5 tk)
Nilay Kartaltepe 4 (2s: 0/2, 3s: 0/5, SA: 4/4, 2 rib, 8 as, 2 tk, 1 tç)
Sehemaz Çidal 0 (2s: 0/1, 1 rib)
Pelin Bilgiç 13 (2s: 1/2, 3s: 3/4, SA: 2/2, 3 rib, 1 as, 2 tk, 2 tç)
Burcu Çiğil 17 (2s: 3/5, 3s: 3/9, SA: 2/4, 2 rib, 1 as, 3 tk, 1 tç)
Gülcihan Kömür 0 (3s: 0/1, 4 rib)
Elif Emirtekin 3 (2s: 0/2, 3s: 1/3, 3 rib, 1 tk, 1 tç)
Natalia Terglav Tratsiak 5 (2s: 2/9, SA: 1/4, 12 rib, 4 tk, 1 tç, 3 blk)
Nadya Zuyeva 4 (2s: 2/2)
Marina Kress 6 (2s: 1/3, 3s: 1/1, S: 1/2, 13 rib, 1 as, 4 tk, 3 tç)

TARSUS BELEDİYE (15-12-7-14): 48
Gülsüm Merve Şaşmaz 0 (1 rib, 1 tk)
Yasemin Begüm Dalgalar 7 (2s: 2/7, 3s: 0/2, S: 3/3, 7 rib, 1 as, 1 tk, 2 tç)
Andrea Rilay 5 (2s: 0/5, 3s: 1/4, SA: 2/4, 1 rib, 2 as, 5 tk)
Nazlı Güler 13 (2s: 6170, SA: 1/3, 4 rib, 2 as, 5 tk, 3 tç)
Ebru Torun 4 (2s: 1/2, 3s: 0/1, SA: 2/2, 5 rib, 1 tk, 1 tç)
Burcu Erbaş 5 (2s: 1/4, 3s: 1/2, 2 rib, 1 as, 4 tk, 3 tç)
Duygu Fırat 9 (2s: 1/5, 3s: 2/5, SA: 1/2, 3 rib, 2 tk, 1 tç)
Betül Kutlu 0 (2s: 0/1)
Melike Tuğba Talaslıoğlu 5 (2s: 0/3, 3s: 0/4, SA: 5/6, 9 rib, 2 as, 5 tk, 1 tç)
İlknur Yıldızhan 0

BANVİT’te Keith Simmons Türk Statünde Oynayabilecek

Türkiye Basketbol Federasyonu, Banvit Basketbol Kulübü oyuncusu Keith M. Simmons’un, Türk Vatandaşlığına kabul edilmesine rağmen Türk Sporcu statütüsünde oynayıp oynayamayacağı ile ilgili olarak nihai kararını verdi. Basketbolcu önümüzdeki sezon Türk Sporcu Statüsünde oynayabilecek.

Keith M. Simmons’un Türk Vatandaşlığı’na kabul işlemleri aslında TBF tarafından verilen son başvuru tarihi olan 31 Ağustos 2011’den ( daha sonra 05 Eylül’e uzatıldı ) önce bitmişti. Simmons da, Bakanlar Kurulu’nun 15 Ağustos 2011 tarih ve 2011/2157 sayılı kararına göre Türk Vatandaşlığı hakkını kazanmıştı. Ancak araya giren resmi tatiller ve bürokratik şartlar sebebi ile oyuncunun nüfus cüzdanını alış tarihi gecikmişti. TBF, Banvit Basketbol Kulübü’nün yaptığı başvuruyu haklı bularak oyuncunun bundan sonra Banvit A Takım kadrosunda Türk statüsünde yer alabileceğini açıkladı.

Kaynak: Banvit Basketbol Kulübü Basın Bülteni

 

ROTEK Spor’da Toplu İmza Töreni

İzmir’de kuruluşunun ilk yılında altyapıda minik, küçük ve yıldız erkek takımları ile mücadele edecek olan ROTEK SPOR KULÜBÜ sporcularının daha yüksek hedeflere ulaşması amacı ile Erkekler Bölgesel Basketbol Lig ‘inde mücadele edecek olan A takımını kurdu.ROTEK SPOR KULÜBÜ takımlarını İzmir‘de başarı ile görev yapan deneyimli antrenör Rıza FİDAN ‘a emanet etti.İzmir Enternasyonel Fuar ‘ında düzenlediği kokteyl sonrasında  EBBL ‘de mücadele edecek takımın kadrosuna dahil olan 9 oyuncuya imza attırarak farklı bir etkinlik gerçekleştirirken , altyapı oyuncularıda imza töreninde A Takımını yalnız bırakmadı.İmza töreninin de konuşan Antrenör Rıza FİDAN , ‘’İzmir basketboluna yeni bir heyecan ve renk getiren Rotek Spor Kulübü başkanı Ümit ÇİFTCİ ile yaptığımız görüşmelerde bir çok noktada fikir birliğimiz olduğunu gördük ve bu doğrultuda çalışmalarımızı yapmaya başladık. Umarım birlikte çıktığımız bu yolda her iki taraf içinde hayırlı olur. Kulübümüzün formasını giymesini istediğim oyuncuların hepsi ile anlaştığı için ayrıca teşekkür ederim.’’ dedi.Başkan Ümit ÇİFTCİ, ‘’Basketbola yapacağımız yatırımları ince eleyip sık dokuyarak hareket etmeye çalıştık. Antrenör seçiminde de titiz davranıp , uzun araştırmalardan sonra deneyimli antrenörümüzle anlaşıp onun istekleri doğrultusunda hareket etmeye başladık.Her iki taraf içinde hayırlı olmasını temenni eder ve kulübümüz bünyesinde yer alacak bütün sporculara başarılar dilerim.’’ dedi.

Sevda Esenler Güre’de

TKB2L Takımlarından Güre Belediyespor Galatasaray Alt yapısından yetişen Sevda Esenleri  takıma Dahil ederek kadrosunu güçlendirdi.
Güre Belediye binasında gerçekleşen imza törenine Belediye Başkanı Kamil Saka, Kulüp Başkanı Hüseyin Kafkas, Kadın A Takım Antrenörü Ekin Baş, Başkan yardımcısı Bayram Köseoğlu  Şube Sorumluları İbrahim Atış ve Hüseyin Secer, Yönetim Kurulu Üyesi ve takım menejeri  Mehmet Duymuş katıldı.

İmza töreninden sonra konuşma yapan Sevda Esenler “Güre Belediyesin de olmak tan çok mutluyum benim burda olmamı sağlayan antrenörüm Ekin Baş’a çok teşekkür ediyorum” derken  sözlerini “takımca tek hedefimiz bu sene Güre Belediyesporu 1. lige çıkarmak ve bunu başaracak güçteyiz” diyerek  tamamladı

Başarıya kilitlendiler

Konak Belediyesi ve İzmirspor işbirliğinde kadın basketbolunu desteklemek üzere İzmirspor Konak Belediyesi Kadın Basketbol Takımı kuruldu. Türkiye Kadınlar 2. Basketbol Ligi’nde mücadele edecek olan İzmirspor Konak Belediyesi Kadın Basketbol Takımı, Muammer İçhedef Antrönörlüğü’nde çalışmalara başladı. 13 kişiden oluşan takım, Burhaniye’de bir haftalık kampa girdi. Kamp öncesi İzmirspor Kulüp Başkanı Tahir Gürler’le birlikte Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan’la SevgiYolu’nda buluşan bayan basketbol takımı, başarıya odaklandıklarını belirterek, “Hedefimiz 2. Lig’de Play-Off’a kalmak. Başarılı bir sezon geçirmek için mücadele edeceğiz. Alt yapılarda da yeni Türkiye dereceleri elde edeceğiz” sözü verdiler.  

Antrenör Muammer İçhedef transferlerle çok iyi bir takım kurduklarını ifade ederek, “Türkiye’nin dört bir yanından çok iyi sporcuları kulübümüze kattık”. Takım Kaptanı Belgin Sarıgedik, “ Bu sezon salonlarda başarıdan başarıya koşacağımıza inanıyoruz. 16’de Ekim’de başlayacak olan maçlarda taraftarımızın bizi yalnız bırakmamasını diliyoruz” dedi.

Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan, her biri ayrı bir cevher olan sporcuları kutlayıp başarılar dileyerek, “Uzun soluklu bir yatırım yaptık. Kadın  Basketbol takımıyla yeni bir atılım içine girdik. Yeni sezonda İzmirspor Konak Belediyesi formaları içinde hepsine başarılar diliyorum” diye konuştu.

Kaynak: 3sayi

Botaşspor’lu Pelin Derya BİLGİÇ en yetenekli oyuncu oldu

İtalya’nın Rimini şehrinde gerçekleşen FIBA 3X3 Gençler Dünya Şampiyonası’nda mücadele eden ve Genç Kız Milli Takım Antrenörü Olga Sevim’in yönetimindeki U18 Kız Milli Takımımız, 11.-12.’lik maçında iseİngiltere’yi 17-14 mağlup ederek 24 ülkenin yer aldığı turnuvayı 11. olarak bitirdi.

Pelin Derya Bilgiç karşılaşmayı 8 sayı ile tamamlayarak Ay-Yıldızlılarımız adına galibiyette büyük rol oynadı. Ayrıca 96 sporcunun katıldığı ‘Yetenek Yarışması’nda mücadele eden Bilgiç, tüm rakiplerini geride bırakarak
1. oldu ve ülkemize büyük bir gurur yaşattı.

A Milli Takımımız Polonya’yı Geçemedi

A Milli takımımız için kötü bir gece yaşandı. Durgun başladığımız ve dalgalı bir şekilde oynadığımız karşılaşmada Polonya’ya 84-83 yenilerek gruptan çıkma umudumuzu çok zora soktuk. Durgun başladığımız karşılaşmada zaman zaman çıkışlar yaşasak da savunma direncimizi yüksek tutamayıp rakibin maçta tutunmasını sağladık. Özellikle yediğimiz kolay basketler omuzların düşmesine sebep oldu. Bunlara katlardan sonra bulunan kolay pota altı atışları, faul atışı ya da sayı bulduktan sonra yediğimiz bire sıfır turnikeleri gösterebiliriz. Berisha’nın kenardan oyuna girip ürettiği 21 sayıda Polonya’nın galibiyetinde önemli bir etkendi. Turnuvada en çok faul yapan takımlardan biri olan Polonya karşısında bir dönem özellikle faul hakları dolmuş durumdayken, dış atışlardan sayı bulmaya çalışmamız ve bunlarda başarılı olamamamızda önemli bir noktaydı.

Ömer Aşık’ın erken faul alarak oyunun neredeyse başında kenara gelmesi, Polonya’nın pota altından daha rahat sayı bulmasını ve rebound almasını sağladı. Bizim savunmamıza göre çok daha sert savunma yapıp, bize daha zor sayı şansı vermelerine rağmen, Milli takımımız sayı bulmakta başarılı oldu. Fakat bu sayıların çoğunun bireysel çabalardan oluşması, daha sonra da nispeten kolay sayılar yememiz öne geçtiğimiz anlarda rakibin direncini kırmamızı engelledi.

Tabii ki bu mağlubiyet bize çok ağır bir yara aldırdı. Bununla beraber Enes’in performansı, Milli takımımızın fark açıldı denilirken, (43-35 geri olduğumuz dönem) yakaladığı 10-0’lık seri, o kadar haksız çalınan düdüklere rağmen oyunda kalmaları, yiğidi öldür hakkını ver dedirtecek noktalardı diye düşünüyorum.

Hücum organizasyonun aksaması, savunmada ki basit hatalar, rakibin direnci ve maçı kazanma isteğini sahaya yansıtma tarzı maçı kazanmalarında en önemli etkenler arasında gösterilebilir. Tabii ki tek başına yetmese ve hakem faktörü de bu karşılaşma için önem teşkil etti. Sportmenlik dışı fauller, yaratılan fauller arka arkaya gelince sinirlerin yıpranmasına sebep oldu. Hakem faktörü bu maç için asla arkasına sığınılacak bir durum oluşturmuyor ki Orhun Ene’nin basın toplantısında kendisine sorulana dek bu konuyu açmaması ve bunu sebep olarak göstermemesi çok güzel ve örnek alınması gereken bir duruş sergilediğini gösterdi.

 

Emre Dağdelen

Manisa’nın TB2L temsilcileri hazırlık karşılaşması yaptı

TB2L’nin iki Manisa temsilcisi Vestelspor ve Akhisar Belediye 28.08.2011 saat 18.00’de Manisa Atatürk Spor Salonu’nda bir hazırlık karşılaşması oynadı. Akhisar Belediye kadrosunda yabancı oyuncusu ile mücadele ederken, Vestelspor yerli oyuncularla karşılaşmayı oynadı.

 

İlk periyod itibari ile maçta üstünlük sağlayan ekip evsahibi Vestelspor olurken, ilk periyotta 14-9 Vestelspor üstünlüğü ile geçildi. Devreye 31-18 Vestelspor ile girilirken, üçüncü periyod 52-28 geçilirken maçıda 64-47 Vestelspor kazandı ve ilk hazırlık maçından galibiyet ile ayrıldı.

Karşılaşmada Vestelspor adam adama savunma yaparken, Akhisar Belediye zaman zaman adam adama tam saha press, tam saha zone press ve zone savunma formasyonlarınıda kullandı.

 

İzmirspor Konak Belediye Çalışmalara Başladı

 

TKB2L’nin yeni takımı kadrosunu oluşturarak çalışmalara başladı. Edremit Belediye’den Belgin Sarıgedik, Bengisu Müezzinler. İzmir Büyükşehir Belediye’den Neslihan Doğan, Merve Uygül, Melis Merve Doğançay Güre Belediyesin’den, Huriye İlaslan.  İBK’dan Gamze Özdemir. Burhaniye Belediyes,’nden, Tuğçe Kaya. Hatay Dörtyol’dan, Burcu Sel. Akhisar’dan Ecem Kundil. Galatasaray’dan, Gözde Yürük’ü kadrosuna dahil eden İZMİRSPOR KONAK BELEDİYE Muammer İÇhedef yönetiminde günde çift antremanla çalışmalarını sürdürüyor. 2011-2012 sezonunda iddalı olduklarını belirten Muammer İçhedef iyi bir kadro kurduklarını 2 yerli ve 1 yabancı oyuncu transferiyle kadroyu güçlendireceklerini söyledi. İçhedef ayrıca en büyük güçlerinin Konak Bel. Başkanı Dr. Hakan Tartan’ın destekleri olduğunu da sözlerine ekledi.

Burhaniye Okerman İle devam

Kadınlar Basketbol 2. Ligi (TKBL) ekiplerinden Burhaniye Belediyespor, geçtiğimiz sezon takımı çalıştıran Erman Okerman’la yola devam ediyor. Siyah Beyazlı kulübün prensip anlaşmasına vardıkları Okerman ile A Milli Takımın Polonya’da düzenlenen Avrupa Kadınlar Basketbol Şampiyonası dönüşünde, resmi sözleşmenin imzalanacağı belirtildi.

Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Burhaniye Belediyespor Kulüp Başkanı Burak Ali Sarı, geçen sezonun ortasından itibaren uyum içinde çalıştıkları Okerman’la yola devam etmelerinin içinde bulundukları yeniden yapılanma sürecinin de kesintiye uğramaması açısından önem arz ettiğini belirtti. Kendisiyle hiçbir zaman yolları ayırma gibi bir düşüncelerinin olmadığının altını çizen Sarı açıklamasında şunları söyledi:

 

Biz Hocamızla geçen sene anlaşırken bu birlikteliğin sadece bir sezonluk olmamasını, istikrarlı yapılanmanın başarıyı getireceğini düşünmüştük. Sn. Okerman ile beraber takımımızın ligin 2. yarısında aldığı galibiyetler ligde kalmamıza yetmedi ancak takımımızın oynadığı basketbolun kamuoyunca sahiplendiği görmek bizi mutlu etti. Okullarda altyapı taramalarını geçtiğimiz sezonun sona ermesi ile başlatmıştık. Dolayısı ile bu yeni yapılanmanın da bu anlamda devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kulübümüzün kongre sürecini tamamlaması ile kendisi ile irtibata geçerek anlaşma sağladık. Avrupa Şampiyonası’nın ardından Hocamız Burhaniye’ye gelecek ve önümüzdeki sezon çalışmalarına kaldığımız yerden devam edeceğiz. Kulübümüz ve camiamız için hayırlı olmasını diliyorum.

Yere Düşen Oyuncu


Maçlarda birçok defa gördüğümüz yaşadığımız pozisyonlar vardır. Kontrolsüz bir top vardır ve oyunculardan biri o topa atlar. Oyuncuya bir faul yapılır oyuncu yere düşer.  Buna benzer pozisyonlarda oyuncular yere düşebilir.

Peki siz takım arkadaşınız yere düştüğü zaman ne yaparsınız?

Bir önceki pozisyona takılı kaldığınız için kendinizle mi uğraşırsınız? Antrenörünüze bir şeyler mi anlatırsınız? Diğer takım arkadaşlarınızla mı konuşursunuz? Hakemle mi konuşursunuz? Rakip takımdaki oyuncu ile pozisyonu mu tartışırsınız? Tribünlere mi bakarsınız? Bunlara benzer eylemleri mi yaparsınız yoksa hemen onun yanına gidip elinizi mi uzatırsınız? Böyle bir pozisyonda takım arkadaşınızın yanına koşmanızdan daha önemli ne olabilir?

Sizce böyle bir pozisyonu gördüğünüzde takım olarak arkadaşınızın yanına koşmanız nelerin göstergesi olabilir?

BİZ TAKIMIZ…

Maç sahanın birçok yerinde doğru yapılan işler sayesinde kazanılır. Savunma yapmak, atmak, rebound almak ve diğer sayısal performanslar önemlidir. Bununla beraber takım olmak en önemli kazanma sebebidir. Eğer takımsanız, bencil olmazsınız, takım arkadaşınızın hatasını kapatmak için daha çok çalışırsınız, sahada birbirinizi motive edersiniz, birbirinize jest mimik yapmazsınız, en değerlisi ise birbirinize güvenirsiniz. Bilirsiniz ki hiçbir zaman yerden tek başınıza kalkmayacaksınız. Takım arkadaşlarınız sizin yanınızda olacaklar. Bunu bilerek oynayacaksınız. Bunu bilerek topa atlayacak, rebound alacak ve pozisyonlara gireceksiniz. Bileceksiniz ki o sahanın hiçbir yerinde tek başınıza kalmayacaksınız, takım arkadaşların bir yerde seni destekliyor olacak. Bu duygulara sahip bir takımda oynamak basketbolu daha da keyifli kılıp, hem takım olarak hem de kişisel olarak başarınızın artması sağlayacaktır.

Yere düşen arkadaşınıza uzatılan bir el bu kadar kıymetli mi?

Az bile yazmış olabilirim…

 

Jordan-Pippen ve Miami Heat

Yakın geçmişe bir yolculuk yapalım. Lebron James, Chris Bosh ve Dwyane Wade Miami Heat’te beraber oynayacaklarını açıkladıklarında, daha sezon başlamadan NBA tarihinin en önemli takımlarıyla karşılaştırılmaya başlandı. Sezon ilerledikçe, Chris Bosh beklentilere cevap veremese de, Lebron James ve Dwyane Wade bildiğimiz süperstar performanslarını göstermeye devam etti. Ama takımda çok önemli bir sorun göze batıyor. Bu da hücumda hiçbir düzenin olmaması… Lebron veya Wade’den herhangi biri topu eline aldığında, diğeri köşede duruyor ve top elinde olan yıldızın birebir oynaması bekleniyor. Bu durumda top bu iki yıldızdan birinin elindeyken köşede Lebron James, Dwyane Wade ya da Eric Dampier’ın olması takım için hiçbir farklılık yaratmıyor. Çünkü iki yıldız, hücum sırasında birbirleriyle hiçbir paylaşım içine girmiyorlar. Hücum kullanma sırası bir Wade’in,  bir Lebron’un oluyor. Arada da Chris Bosh kendi kafasına göre bir şeyler yapmaya çalışıyor. Sonuçta Lebron-Wade ikilisi sırayla teke tek oynayarak sezonu bitirdiler ve kağıt üstünde başarılı da oldular. Fakat işin zor olan kısmı playoff’lar bundan sonra başlıyor. Takım içi liderin hala tam olarak belirlenememesi takıma playoff’larda çok büyük darbe vurabilir. Bu liderliği, takım içi dengeleri bozmadan ayarlayacak kişinin Eric Spoelstra olması gerekiyor. Şimdi 90’lı yılların başına gidelim NBA’in en iyi takımı Chicago Bulls ve o zamanki NBA’in en önemli iki oyuncusundan Jordan ve Pippen’ın ortaklığı… Bu ortaklık ilk 2-3 senesinde tam bir verim vermedi. Bunda Pippen’ın NBA’ye daha alışamaması büyük bir etkendi ama asıl önemli etken takım içinde hiçbir düzen olmamasıydı. Jordan tarihin en iyi oyuncusu olmasına rağmen takımı şampiyonluğa taşıyamamıştı. Şampiyon olmadan önceki Chicago hücumunda top Jordan’ın eline veriliyor ve Jordan’ın teke tek oynayarak Chicago’yu NBA şampiyonluğuna taşıması bekleniyordu. Ta ki Phil Jackson’ın takımın başına getirilmesine kadar… Phil Jackson takımın başına geldiğinde yaptığı ilk şey, takımdaki oyuncuların görevlerini teker teker belirlemek ve onlara bunu kabul ettirmek oldu. Herkes bir düzene göre, naptığını bilerek oynadı. Pippen’ın da herhangi başka bir takımda MVP olabilecek kapasiteye sahipken, Jordan’ın ikinci adamı olmayı kabul etmesiyle Chicago Bulls takımı 90’lı yıllarda 6 şampiyonluk kazanmıştı. Şimdi ki Miami takımında herkesin merak ettiği ikinci adam kim olacak sorusu.. Medyadaki ve NBA genelindeki temel kanı Lebron James’in, NBA tarihinde bile az bulunan yetenekte bir oyuncu olduğu ve bu takımın liderinin, yani son periyotlarda topu kullanan, takımı sürükleyen oyuncunun Lebron James olması gerektiği yönünde. Evet, Lebron James çok yetenekli, hatta NBA’in en yetenekli oyuncusu ama NBA’in en önemli lideri kim derseniz, Lebron James’in ilk 5’e bile giremeyeceğini düşünüyorum. Büyük oyuncu takım arkadaşlarını da büyük yapan oyuncudur lafı en sevdiğim laflardan biri fakat bu lafta yanlış anlaşılan bir nokta olduğunu düşünüyorum. Bir oyuncunun yanındakileri büyük yapması sadece istatistiksel gelişmeyle olabilecek bir şey değil. Gerçek bir liderin, takım arkadaşının kafasının içini değiştirebilecek bir insan olması gerek. Bazı oyuncular vardır ki, oyuncunun o takımda olması diğer oyuncuların ‘’o varken asla kaybetmeyiz’’ duygusuna sahip olmasına sebep olur. İşte bu düşünceyi takım arkadaşlarında uyandırabilen oyuncu, gerçekten takım arkadaşlarını da yücelten bir lider olmayı başarıyor. Bu zamana kadar kritik anlarda sorumluluğun altında ezilen ve başarısız performanslar sergileyen Lebron James’in aksine koşullar ne olursa olsun, durumu ne kadar kötü olursa olsun, mücadeleden hiç kaçmayan bir oyuncu Dwyane Wade… Wade’yle ilgili pek fazla hatırlanmayan ve onun karakterini en iyi yansıtan durumlardan biri şampiyon olmadan bir sezon önce gerçekleşmişti. Doğu finali 5.maçında sakatlanan Wade’in, 6. maçta oynama ihtimali yok deniyordu. Ama o tüm ağrılarına sahaya çıktı, ilk yarı muhteşem bir oyun sergiledi fakat ikinci yarı ayakta duramaz hale gelmiş ve Miami o gün Detroit’e yenilerek elenmişti. Wade o gün çok kötü durumda olmasına rağmen sahaya çıktı ve her şeyini ortaya koydu. Bu özverisinin karşılığını bir sonraki sezon şampiyonluk yaşayarak almıştı. NBA finallerinde Miami Heat’i şampiyonluğa adeta sırtında taşıdı. Maç başına yakaladığı 35 sayı 8 ribaunt 4 asist gibi ortalamalarla, NBA finallerinin en özel performanslarından birine imza atmıştı. Yani bence Miami Heat takımında baskıyı üstlenen, kritik anlarda kendine direksiyonun teslim edilmesi gereken isim kesinlikle Dwyane Wade olmalı. Bu takımındaki Jordan rolünü Wade’indir. Lebron James ise Pippen rolünde hem baskıyı üzerinde hissetmeyecek hem de yeteneklerini daha rahat sergileyebilecek… Eric Spoelstra böyle bir kararı veremeyeceğinden dolayı büyük ihtimalle Miami Heat NBA finallerine gidemeden elenecek ve Eric Spoelstra’nın Miami’deki koçluk kariyeri de sona ermiş olacak.

Ege YENİCE

 

 

 

Topa Atlamak!

  • Eve geldiğinizde anneniz eşofmanınızın yırtılmış olduğunu görünce merakla sorar ne oldu? diye
  • Kapıdan girersiniz ve anneniz dizinizin yara olduğunu görür, hemen telaşla sorar çocuğum ne oldu? diye

Bunlar en basit iki örnek sadece, sizin madalyalarınızın sadece iki örneği. Çoğu basketbolcunun bacaklarında parke yanıkları vardır. Bu yanıklar sizi farklı kılar. Sizin oyun karakterinizi ortaya koyan birkaç özellikten biride budur.

O oyuncular kimler midir?

Onlar bir topun maç demek olduğunu bilenlerdir. Onlar idman ya da maç fark etmeksizin mücadele etmeyi kendilerine ilke edinmiş oyunculardır. Onlar maçın skoru ne olursa olsun her zaman aynı şekilde davrananlardır.

O oyuncular her zaman örnek gösterilen ve örnek alınan, o oyuncular her zaman saygı duyulan oyuncular olarak görülecek ve anılacaktır.

İdmanda ya da maçta canınızın acımasını mı?

Ya da o topa atlasaydım maçı kazanır mıydık? O topa atlasaydım acaba antrenörümün bana bakışı değişir miydi? Diye düşünmek mi?

Hangisini tercih edersiniz?

Sadece bir topa atlayarak mı bunlar olacak?

O bir top size maçı getirebilir. O bir top hata yapan takım arkadaşınızın hatasını kapatmak anlamına gelebilir. O bir top maçı izlemeye gelen çocukların sizi örnek almasını sağlayabilir. O bir top sizi yaşıtlarınızdan ayırabilir.

Parke de önünüzden kontrolsüz yuvarlanan bir top geçtiğinde, tercih sizin

O bir top sadece bir pozisyon değildir, sizin ruhunuzu da sahaya yansıtandır.

Emre DAĞDELEN