Euroleague’deki Real Madrid yenilgisiyle Avrupa’dan elenen Efes Pilsen ligdeki son maçında karşılaştığı Galatasaray’a da yenilerek haftalardır taşıdığı liderlik ünvanını yitirdi ve bu sonuçla Lacivert-beyazlılar kötü sonuçlar serisine devam etti. Bu yenilgiyle ligde liderlik koltuğunu Fenerbahçe Ülker’e devreden Lacivert-beyazlılar Perşembe gecesi oynadıkları prestijden öte bir anlam taşımayan maçta deplasmanda Siena’ya mağlup olarak Euroleague’ye hüzünlü veda ettiler. Her ne kadar Fenrbahçe Ülker’in Daçka’ yenilmesiyle beraber tekrardan liderliğe yükselseler de Lacivert-beyazlılarda özellikle son bir aydır net olarak gözlemlenen bir form düşüşü dikkat çekiyor. Bunda bizce yoğun maç trafiğinin getirmiş olduğu yorgunluk en önemli etkendir.Tabi bir de Lacivert-beyazlı ekibin bu maç trafiği karşısında yeterli fiziki direnci sağlayamaması ve önemli yıldız oyuncularının-başta Ergin Ataman’la yaşadığı problemle de gündeme gelen Rakoçeviç- olmak üzere beklenen randımandan uzak kalması da bu negatif sonuçların alınmasında etkili olan diğer faktörlerdi.
Bu durum bizce şunu da gösterdi ki ligimizin favori iki ekibinden önce Fenerbahçe’nin hemen hemen aynı faktörler sebebiyle Euroleague hedefinden daha gruplarda uzaklaşması ve ardından Efes Pilsen’in kupa,lig ve Avrupa’da üst üste oynadığı maçlarda kötü neticeler alması çok da beklenmedik değil çünkü ligimizdeki en üst düzey takımlar bile görüldü ki bu yoğun maç trafiğini kaldıracak düzeyde değiller. Belki bu iki takımımız da dahil bütün takımlar tek bir hedefe yöneldiklerinde yüksek bir performans sergileyebiliyorlar ama işin içine hem Avrupa kupası maçları hem lig hem de Türkiye kupası maçları girip maç trafiği yoğunlaştığında-ki bunu Efes’i liderlikten indiren Galatasaray ve diğer temsilcimiz Türk Telekom ekiplerinde de görüyoruz- performans düşüklükleri olduğunu, yorgunluk belirtilerinin oyuncularda açıkça gözlendiğini belirtmeden geçemeyiz. Bunun yanında en kaliteli ekiplerimizde bile takımlar teker teker yıldız ve kaliteli oyunculardan oluşsa bile iş takım oyununu en iyi biçimde sahaya yansıtmaya gelince çok önemli eksiklikler olduğunu düşünüyoruz.
Çoğu ekibimizde genellikle oyunculara dayalı bir düzen var ve çok önemli oyuncular bazı dönemlerde düşüş gösterdiğinde alternatif üretmede ciddi sıkıntılar ortaya çıkıyor. Öyle ki benchi en güçlü olan Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker bile ligimizdeki maçlarda buna iyi kötü çare bulsalar bile iş uluslararası alandaki maçlara geldiğinde veya yoğun bir maç trafiğiyle karşılaştıklarında buna çözüm üretmekte ciddi güçlüklerle karşılaşmaktalar. Çünkü tüm kulvarlarda başarıyla koşabilmek için benchinizin geniş olması gerektiği gibi bunun yanında bu kulvarların tamamında başarıyla ilerleyebilecek kondüsyona mutlaka sahip olmanız gerekir. Bir de benchin geniş olduğu gibi benchinizin niteliği de çok önemli kuşkusuz.Yani yıldız oyuncularınızdan bir ya da daha fazlası iyi oynayamadığında yerine girecek oyuncunuz maç çevirebilecek kapasiteye de sahip olmalı. Bunun yanında da tüm ekiplerimizde çok eksik olan takım olabilme olgusu da çok önemli bir faktördür. Kısacası takımdaki oyuncular takım halinde hareket etmeli, birbiriyle iyi uyum ve yardımlaşma içinde olmalı, giren oyuncu da çıkan oyuncuyu mümkün olduğunca aratmamalı. Oysa en güçlü ekiplerimiz olan Fenerbahçe ve Efes Pilsen’in bile görüyoruz ki bu konularda ciddi eksikleri var ve bu eksikleri aza indirebilmeleri için almaları gereken bayağı bir yol var.Bu dediklerimizin hepsi bir anda olacak şeyler değildir bunun için tüm kulüplerimiz için de bu geçerli olmak üzere doğru ve tutarlı politikaları oluşturup hareket etmeleri ve mutlaka sabırlı olmaları, uzun vadeli çalışmalar yapmaları olmazsa olmazdır.
Ozan Dedeköy