Serhat Uğur, 1985 Bursa doğumlu. Basketbola Oyak Renault altyapısında başladı. Liseyi bitirdikte sonra Bahçeşehir Üniversitesi’nden burs aldı ve aynı okulun kulüp takımına transfer oldu. Orada EBBL ve TB2L’de oynadıktan sonra, kulübün kapanmasının ardından Vestelspor’a transfer oldu ve orada 2 sezon oynadı. Daha sonra 1 sezon Erdemir’de TBL tecrübesi yaşayan Serhat, 2010-2011 sezonunda TB2L takımlarından FMV Işıkspor forması giyiyor. Serhat Uğur ile ligin ilkyarısında İzmir Bşb. deplasmanı için İzmir’e geldiğinde bu röportajımızı yaptık.
3SAYI: Bende seninle çalıştığım ve seni tanıdığım için soruyorum? Serhat saha dışında çok iyi yardımsever kısaca melek gibi birisin bununla beraber sahaya girdiğinde içindeki agresif karakter ortaya devreye giriyor ve maçı kazanmak isteyen, çok hırslı bir Serhat karşımıza çıkıyor. Bu değişim neden gerçekleşiyor?
Serhat UĞUR: Açıkçası bunu bende çok bilmiyorum ama benim inancım şöyle, ben saha dışında olduğum gibi saha içinde olursam ben saha içinde başarılı olamam. Ben saha dışında dediğin gibi biriyim ama sahanın içinde öyle olmuyor. Saha içinde sürekli mücadele etmek zorundasın. İşin içine fiziksel mücadelede giriyor, mental mücadelede giriyor. Bu bazen insanı gereksiz yere de saldırganlaştırabiliyor, hırslandırabiliyor ama bence olması gerek diye düşünüyorum. Pişman değilim J
3SAYI: TBL ve TB2L’de de oynamış biri olarak, her iki lig arasında ki farkı nasıl yorumluyorsun?
Serhat UĞUR: Beş yabancı sistemde, birkaç kulüp dışında, Türk oyuncular rol oyuncusu olmuş durumda. Eğer siz o takımın altyapısından ya da TB2L’dan aynı rol ile TBL’ye giderseniz orada işiniz kolay oluyor. Bununla beraber eğer sen altyapılarda ya da TB2L’de farklı sorumluluklar almış ve görevlerde bulunmuşsanız, TBL’de rol oyuncusu olmayı beceremiyorsun. O yüzden ülkemizde TBL’de oynayan oyuncular hep o ligde, TB2L’de oynayan oyuncular TB2L’de oynuyorlar, tabii ki istisnalar hariç.
3SAYI: Bu sene FMV Işıkspor’da oynuyorsun. Sezon başında sizin hakkınızda ligin üst sıralarına oynayacaklar düşüncesi hakimdi. Sen sezon başında takımı burada görebiliyor muydun? Takım bir çıkış yakalayabilecek mi?
Serhat UĞUR: Sezon başında gerek takımın dışından, gerekse takımın içinden hiç kimse takımı oraya koyamazdı. Neden? Baştan baktığımızda FMV Işıkspor senelerdir bu işi belli seviyelerde yapan bir organizasyon. Biraz yatırım yaptıklarında Orhun Ene’nin antrenör olduğu sene final four oynadılar. Belli bir sistemleri, ekonomik sıkıntıların olduğu dönemlerde bile ödemeleri günü gününe yapan bir düzenleri olan, İstanbul’un güzel bir yerinde olan, güzel bir kulüp. Antrenörümüze baktığımızda Mustafa Aksoy, TB2L’d mütevazi bütçelerle iyi işler yapmış, play-off ları zorlamış, belli bir sistemi var. Oyunculara bakınca, genç oyuncularımız kaliteli genç oyuncular, kendimi de katabileceğim tecrübeli oyuncularda TB2L’de yıllardır belli takımlarda oynamış oyuncular. Hiç kimse bunu beklemezdi. Nasıl ve neden oldu? Açıkçası hiçbir fikrim yok, olsaydı antrenör ve yöneticilerimle bunu paylaşır çözüm konusunda destek olmaya çalışırım. Ama antrenman yapıyoruz, iyi hazırlandığımızı düşünüyorum, bazen hiç mücadele etmeden kaybediyoruz, neden olduğunu da bilmiyorum. Çıkışa geçeceğimize inanıyorum. Şöyle ki, biz ilk Adanaspor maçını kazandık ama ben bu galibiyetin bize çıkış getirmeyeceğini biliyordum, ondan sonra Uşak Üniversitesi maçını hedef koyduk ama Uşak Üniversitesi maçını kaybettik. Sonra dedik ki Uşak Üniversitesi maçını kaybettik ama iyi basketbol oynadık iyi yoldayız dedik ama evimizde Final Gençlik’e 30 sayı ile kaybettik. Kimsenin inanamadığı bir skor. 1 hafta sonra grubun o zaman ki lideri Ormanspor’u deplasmanda inanılmaz bir mücadele sonunda yendik. Mesla ben o maçın bizi kendimize getireceğine inanıyordum. Ama daha sonra Pertevniyal’e çok kötü bir hücum performansı gösterdiğimiz maçta kaybettik. Bizim için hayati önem taşıyan bir maçtı.
3SAYI: Bu sene ki statüyü nasıl değerlendiriyorsun?
Serhat UĞUR: Alttan çıkacak takımlarda önemli, düşecek takımlarda önemli. Bunu yaparken takımların yapısına bakıp yapmak gerekiyordu. Mesela bu sene bu ligden, bizim grup için söyleyeyim İzmir Bşb. geç kuruldu, biraz şanssızlıkları var ama FMV Işıkspor ligden düşerse hem FMV Işıkspor’a hem de Türk basketbolu için yazık olur. Pertevniyal düşerse yazık olur. Darüşşfaka daha iyi durumda, Adanaspor düşse bile tekrar lige çıkacak düzeyde bence. Öteki grupta köklü Beykoz, İstanbul TED var, her sene belli seviyelerde bu işi yapan, insanların güvendiği, ekonomik olarak ödemeleri yapan bir kulüp. Beykoz’un maddi zorlukları var. Eğer onlarda düşerse yazık olacak. Bunlar olurken alttan gelen takımlarda önemli, yeni statüye ne kadar alışabilecekler lige ne kadar tutunabilecekler? Bunların hepsini seneye göreceğiz…
3SAYI: Eğer FMV Işıkspor diğer grupta mücadele etseydi daha farklı bir pozisyonda olabilir miydi?
Serhat UĞUR: Sezon başında biz bu grupta kendimizi ilk üç takım içerisinde görüyorduk. İlk ikiye girersek final four oynarız gibi bir düşüncemiz vardı. Oyuncu arkadaşlarımız, antrenör ağabeylerimiz aradılar, “şanslı gruba düştünüz” benzeri yorumlarda bulundular. Sonuçta hepimiz insanız ve bu bizimde kafamıza yerleşiyor bir şekilde. Öteki grup gerçekten zor bununla beraber bizde öteki grupta olsaydık buna hazır olurduk. Sezon öncesi oynadığımız hazırlık karşılaşmalarına bakarsak ilk dört maçı kaybettik daha sonra dokuz maç kazandık. Çok üst düzey takımlarla oynamasak da kazanma alışkanlığını kazanmıştık. Ondan sonra bir anda işler kötü gidince toparlayamadık.
3SAYI: Sence dörtlü final’e kimler kalır?
Serhat UĞUR: Optimum TED Ankara Kolejlilerin kesin gideceğini düşünüyorum. Eğer Vestelspor sezon başında ki formunu yakalarsa Vestelspor’un orada olabileceğini düşünüyorum. Mahir’in geri dönmesi ve yeni gelen yabancı oyuncunun uyum grafiği ile Uşak Üniversitesi oraları zorlayabilir. Genç Banvitliler, Kepez Belediye maddi zorluklara rağmen çok iyi mücadele ediyor, eğer bu şekilde giderlerse onlar orada olabilir, Selçuk çok şansızlıklar yaşadı onlar toparlarlar ise olabilir. Hacettepe her ne kadar geçen sezon oynadıkları kadroyu çoğunlukla korudular, onlar olabilir, Takviyeler yapılırsa, Genç Telekom’da dörtlü finalde kendine yer bulabilir.
3SAYI: Serhat Uğur’un beğendiğin ve beğenmediğin özellikleri neler?
Serhat UĞUR: En iyi özeliğim sahada olduğumu hissettiriyorum. Sayı üretemediğimde bile, başka bir özelliğim ile sahada olduğumu hissettirebiliyorum ve bu benim için önemli bir şey. En kötü özelliğim ise TBL’de hiç oynamamama rağmen bana kattığı en önemli artılardan biri bu sezon hakemlerle konuşmamaya çalışıyorum. Mesela her sezonda teknik fauller alıyordum, bu sene ilk yarı bitmek üzere henüz teknik faul almadım. Buna dikkat etmeye çalışıyorum. Sonuçta bizde insanız, onlarda insan her iki tarafta hata yapabilir. En kötü özelliğim bu ve bunu köreltmeye çalışıyorum. Sonuçta sahaya her şeyimi koymam iyi, hakemlerle konuşmam kötü özelliğim diyebilirim.
3SAYI: 2010 Dünya Şampiyonası’nın basketbolumuza yansımalarını nasıl görüyorsun?
Serhat UĞUR: Dünya Şampiyonası dolu tribünlere oynandıktan sonra, lig yine boş tribünlere oynanılacak diye düşünülürken, Fenerbahçe Ülker dolu tribünlere oynuyor, maçtan önce 15000 bilet satılıyor. Efes belli bir seyirci potansiyelini Euroleage maçlarında yakalıyor. TBL’de ise geçen seneye oranla daha fazla seyirciye ulaşıyor. Galatasaray Cafe Crown ve bir çok takımı daha buraya koyabiliriz. Bunun %100’ü Dünya Şampiyonasına bağlı olmamakla beraber takımların hedeflerinin ve dolayı ile bütçelerinin yüksek olması da bir etken. Gene de asıl etken Dünya Şampiyonası’nda gelen başarıdır.
3SAYI: Sponsorluk ve müessese takımları için ne düşünüyorsun?
Serhat UĞUR: Tabii ki çok şey değişir. Örneğin Fenerbahçe Ülker’de, Ülker grubunun çok büyük bir desteğini görüyoruz ve oradan gelen rakamlar sadece basketbola yansıtılıyor. Bu yüzden bence çok başarılılar çünkü voleybolda da aynısını yapıyorlar. Sponsor neye sponsor olduysa kaynağı oraya veriyorlar. Mesela Banvit, Efes Pilsen, Galatasaray Cafe Crown, Türk Telekom, Beşiktaş Cola Turka, şu an aklıma gelen ilk isimler. Baktığınızda yukarıda olan takımlar istisnalar hariç, hep müessese takımları.
3SAYI: Peki bir daha TBL?
Serhat UĞUR: Sonuçta orası tam anlamıyla profesyonel. Birde yaşımın da bu konuda daha genç olduğunu düşünüyorum. Yani tekrar oralara ulaşabileceğimi düşünüyorum. Ama en büyük isteğim TB2L’de oynadığım takımın lige çıkmasında destek vermek ve o takımla TBL’de yer almak.
3SAYI: TB2L’de antrenörün oyuncu ve takım üzerinde ki etkisi ne kadardır?
Serhat UĞUR: TB2L, TBL’ye göre bu konularda daha amatör. Çünkü oyuncuların birçoğu yaşayabileceği kadar maaş alıyorlar ve bununda stress’i çok oluyor. O zaman da yanlarında, arkalarında birini görmek istiyorlar, bu da antrenörleri oluyor. O yüzden ben TB2L’de antrenörün oyuncuyla diyalogunun iyi olduğu zaman, takımı başarıya taşıyacağına inanıyorum. Bence birebir diyalogun etkisi çok fazla. Takım üzerinde de öyle, çünkü onun ağzına bakıyorsunuz, maç zora girdiğinde bireysel ve takım olarak bana/bize bir yol gösterse de bu dar boğazdan çıkalım iye düşünüyorsunuz.
3SAYI: Model aldığın bir oyuncu var mı?
Serhat UĞUR: Ben Marcus Brown’u beğeniyorum, gerçi biraz yaşlandı ama hala Euroleage’de oynuyor. Özellikle o Efes ve CSKA’da oynadığı dönemlerde hem takımın skor yükünü çekerken hem de karşı takımın en önemli oyuncusunu tutmakla mükellefti. O yüzden onu çok beğeniyorum ve öyle oyunculara çok saygı duyuyorum.
Röportaj: Emre Dağdelen ,3SAYI Basketbol Dergisi