Bu yazımızda NBA’deki en önemli gelişmeleri; takaslar, sakatlıklar, en iyi performanslar, önemli haberler, ilginç istatistikler ve gündemdeki dedikodular hakkındaki yorumları bulabilirsiniz. Öncelikle takaslardan başlayalım.
NBA’de bu ay takas piyasası olarak çok hareketli geçti diyebiliriz.3’lü olarak 2 takas yapıldı. Öncelikle daha önemsiz gibi görülen ince ayarların yapıldığı ama ileride daha büyük bir takasa yol açabilecek takasa bakalım.
Nets-Rockets-Lakers Takası,İnce Ayarlar…
Bu takasla birlikte Nets veteran forvet Joe Smith’i Lakers’a,sorunlu çocuk Terrence Williams’ı da Rockets’a yolladı.Karşılığında ise Lakers’tan Sloven guard Sasha Vujacic’le birlikte Houston ve Lakers’tan 1.tur draft haklarını aldı.Peki bu takasın amacı neydi.Nelere yol açabilir.Takımsal olarak inceliyelim.
Önce Houston açısından bakarsak yetenekli forvet Terrence Williams’ı kattılar kadrolarına.Williams bu sene Nets’le çok sorunlar yaşadı.Antremanlara katılmadı,sorun yarattı ve hatta D-League’e bile yollandı.Gerçekten çok yetenekli bir oyuncu.Ama kendinden bekleneni bir türlü veremedi ve bunun üstüne de yarattığı sorunlar eklenince Nets onu gözden çıkardı.Houston eğer Williams kendini basketbola verirse Houston’a çok şey katabilir.Yao’nun sakatlığından sonra zaten sezona da pek istediği gibi başlayamayan Rockets için bu sezon ölü sezon gibi düşünebiliriz ve bu da kendisini göstermesi için Terrence Williams’a bir şans olacaktır.Üzerinde baskı olmaması da cabası.Ama bahsettiğim gibi basketbolunun yanında saha dışındaki davranışlarıyla da çok gündeme geldi Williams ve şu an bu önündeki en büyük handikap.
Lakers açısından bakacak olursak onlar da veteran forvet Joe Smith’i alarak ince bir ayar çektiler kadrolarına.Bynum’un sakatlığında uzun rotasyonu daralmıştı zaten son şampiyonun.Üstüne de bir başka veteran oyuncu olarak kadrolarına bu sezon kattıkları Theo Ratliff’te uzun süreli olarak sakatlanınca uzun rotasyonunda biri çaylak Derrick Caracter olmak üzere 3kişi kaldılar.Bu da özellikle Gasol’u çok yordu.Genel olarak 40 dk civarı oynayan Gasol’un performansı da yorgunluk dolayısıyla düştü.İlerleyen dönemde de Theo Ratliff’e özellikle bu sakatlıktan sonra güvenemeyecekleri dolayısıyla bu hamle doğru bir hamle olarak gözüküyor.Ekonomik açıdan bakarsak ta Sasha Vujacic’in 5 küsür milyon dolarlık kontratını erken yolladılar böylece bu kontrat için ödedikleri lüks vergisi de iptal oldu Lakers’ın.
Takasın son tarafını inceleyecek olursak Nets ince ayarlar çekiyor.Tabi bu ince ayarlar oturmuş kadronun eksiklerine yönelik değil tabiki.Carmelo Anthony’i takıma kazandırabilmek için…Melo’nun takas dedikoduları Brezilya dizisini geçti.İlerleyen kısımda buna değiniceğim zaten.Nets Sasha’nın biten kontratını ve draft haklarını bu takasta kullanılabilecek bir koz olarak aldı.Süper yıldızını takas etmek zorunda kalan takımlar için de biten kontratlar ve draft hakları ilgi çekicidir çünkü rebuilding açısından önemli şeylerdir bunlar.Yani dediğim gibi basit bir takas gibi görünebilir ama bir kelebeğin kanat çırpışlarının fırtınaya dönüşmesi gibi bu da büyük sonuçlar doğurabilir Nets’in kozlarını nasıl oynayacağına bağlı olarak.
Orlando-Suns-Wizards Takası,Evine Hoşgeldin Hido…
NBA’de bu ay gerçekleşen tek takas bu değildi.Bizi çok yakından ilgilendiren bir takasla 3 takımlı 7 oyuncuyu kapsayan büyük bir takas gerçekleşti.Bizi neden ilgilendirdiği kısmına gelirsek milli oyuncumuz Hidayet Türkoğlu bu takasla Jason Richardson ve Gilbert Arenas’la birlikte eski takımı Orlando Magic’in yolunu tuttu.Vince Carter,Mikael Pietrus ve Marcin Gortat Phoenix’e giderken Rashard Lewis’te başkent ekibinin yolunu tuttu.
Bizi en çok ilgilendiren kısım yani Hidayet ve Orlando kısmından başlayalım bu takası değerlendirmeye.Öncelikle Hido için Toronto ve Phoenix günleri çok kötüydü.Topun elinde olmasıyla verimli olamadı.Hidayet’i sadece ceza şutörü olarak kullandıklarından dolayı bu dikiş tutmadı.Seyircisiyle de arası bozulan Hido mutsuz olduğunu açıkladı,takasını istedi.Daha sonra Phoenix’e gitti Hido.İlk başta yeni bir kent,yeni bir takımın Hido’nun eski haline dönmesini sağlar diye düşünüldü ancak daha sonra detaylı olarak incelediğimizde Nash’in komutasında ve yine toptan uzak bir oyun bekliyordu Hido’yu.Zaten o da yine başarılı olamadı.Önce dakikaları azaldı sonra ilk beşteki yerini kaybetti.Ve daha sonra Hido için olabilecek en güzel şeylerden biri oldu ve eski takımı Orlando Magic’e takas oldu.Tabi yanında çok iyi bir sezon geçiren Jason Ricahrdson ve sorunlu yıldız Gilbert Arenas’la birlikte.Bu takas Orlando’ya ve Hidayet’e çok şey kazandırdı bence.Orlando sene başından beri hücumda bir organizasyon sıkıntıs çekiyordu.Üstüne Rashard Lewis’in de formsuzluğu eklenince Magic’in hücumu özellikle çok teklemeye başladı.Onlar da eski bir dosttan yardım bulmayı umdular ve Hido’yu aldılar.Hido zaten bu sisteme alışık ve bu sistemde çok ta başarılı oldu.Ondan iyisini zor bulurlardı.Hidayet’in gelişi Howard’ı da çok etkiledi.Birlikte oynadıkları zaman Dwight’ta çok verimli oluyor.Hidayet te top elinde olduğu için gerçek performansını gösterebilecek.Bu da son zamanlarda kendisi için yapılan “Kontratı aldı yatıyor” eleştrilerine de cevap verebilecek.Takasın diğer parçalarına gelicek olursak Jason Richardson bu sene çok formda ve çok iyi bir sezon geçiriyor.Ayrıca Orlando’nun şuta dayalı sistemine de uyuyor.Bu açıdan onun da başarılı olucağını düşünüyorum.Ancak bazen savunmada problem yaratabilir.Özellikle karşılığında giden Pietrus’un takımın en iyi dış savunmacısı olduğu düşünülünce bu problem daha çok göze batabilir.Richardson’un bir başka avantajı Orlando adına sezon sonunda bitecek olan kontratı.Yani olası bir dikiş tutmama durumunda biten büyük kontratından dolayı iyi bir oyuncuyla anlaşabilirler.Son olarak ta Arenas’a gelelim.Arenas’ın yetenekleri tartışılmaz ama kafası hep başka yerlerde.Oyuna konsantre olduğu dönemlerde başarılı performanslar sergiledi Arenas ama son dönemde saha içinden çok saha dışındaki olaylarla gündeme geldi.Orlando’ya gelişi guard rotasyonunu iyice zenginleştirdi.Ayrıca Orlando’nun bundan önceki problemlerinden biri de oyun sıkışınca onlar da sıkışıyor bazen.Hido’yla birlikte Arenas’ın da katılması bu açıdan takıma zenginlik katıcak.Ama Arenas’ın basketbola kafasını verememesi de Orlando’ya bir o kadar da zarar verebilir.Bu yüzden burada kritik nokta Arenas’ın basketbola kendini ne kadar verip veremeyeceği…
Takasın diğer uçlarına değinecek olursak Suns için Vince Carter’ın gelişi her ne kadar eski formunda olmasa da bir heyecan yarattı diyebiliriz.Taraftarlar son demlerinde Nash’le Carter’ın aley-oop’larını görebilecekler.Tabi zaten yeterince fazla olan kısa rotasyonu iyice doldu Carter’la birlikte Pietrus’un da gelişiyle.Carter’dan Suns’ın da pek büyük bir beklentisi yok tahminimce çünkü zaten Suns için ciddi bir yeniden yapılanma gerekiyor.Nash’in de son dediğim gibi son demlerini yaşıyor olması ve takımın o eski günlerinden hayli uzak olması nedeniyle Carter’dan beklentileri pek fazla değil.Takasın diğer parçaları Pietrus ve Gortat’ın katkısı bence çok olucak Suns’a.Pietrus Suns’ın hızlı oyun sisteminde kendine yer bulabilir ve ayrıca takımın olmayan savunmasına biraz olsun hareketlilik getirebilir.Keza Gortat ta yine son derece zayıf olan uzun rotasyonuna güzel bir takviye oldu.Gortat ortayı kapatabilen bir uzun.Ayrıca kadrosunda pivot olarak sadece Robin Lopez’i bulunduran Suns adına sağlam katkı alabilirler.
Son olarak Wizards’ın penceresinden bakalım.Onlar da Rashard Lewis’i alarak zengin 3 numara rotasyonlarına güzel bir derinlik(!) kattılar.Lewis bu sezon çok formsuzdu gerçekten.Eskisi gibi değildi.Wizards ondan bir patlama bekliyor demekki.Bana göre asıl amaçları John Wall’un önünü açmaktı.Arenas’ın da bu konuda büyük bir engel olduklarını düşündüklerinden dolayı böyle bir takasa yöneldiler.Takımın geleceği olarak gördükleri Wall’un gelişimi açısından çok olumlu bir hamle oldu.Lewis’in gelişiyle Thornton’u veya Lewis’i 4 numaraya kaydırıp kısa beşle hızlı bir tempo basketbolu oynayabilir Lewis.Ya da Josh Howard’ı gözden çıkartıp gelecek adına kurmayı planladıkları takım adına güzel bir ekleme yapabilirler.
Larry Brown’la Bobcats’in Yolları Ayrıldı
Tabi bu ay sadece takaslardan ibaret geçmedi.Charlotte Bobcats tecrübeli koçu Larry Brown’la yollarını ayırdı.Takımın büyük hissedarı Jordan değişim için bu yolu seçtiklerini söyledi.Bobcats gerçekten hiç iyi yolda değil açıkçası.Giderek sınırlanan bir kadroları var.Larry Brown geçen sene play-off yaptı ve bu takımın bir düzen içinde tutulduğunda kazanabileceği maksimum başarılardan birini elde etti.Zaten son maçlarda Larry Brown’la Bobcats’in birlikteliğinin süresinin dolduğu görülüyordu.Düzenden de kopmaya başlamışlardı.Dolayısıyla Larry Brown kendisi ve sağlığı açısından çok güzel bir karar oldu diyebiliriz. Brown’un yerine Jordan’ın yakın arkadaşlarından Charles Oakley’in geçebileceği konuşuluyor. Jordan’ın oyunculuğuna söylenecek hiçbir laf yok. Ama bir yönetici olarak hiç iyi işler yapmıyor.Önce Wizards’ta daha sonra Bobcats’te yanlış hamleler yapıyor.Takaslar,serbest oyuncu ve draft tercihleri bakımından sıkça sorgulanıyor Jordan.Bu son olaydan sonra da Bobcats’te değişimin biteceğini düşünmüyorum.Kadronun çok takviyeye ihtiyacı var ama bunun için acele ve yanlış bir hamle de yapabileceklerini düşünmüyor da değilim.
Yao Ming Sezonu Kapattı
Houston’un dev pivotu Yao Ming’te bir kez daha sezonu kapattı. Yao sakatlıktan sonra zaten kısıtlı süreler alıyordu ama yine de bir kez daha sakatlık geçirdi.Bunun Yao’nun basketbol kariyerinin bitmesine yol açabilir büyük ihtimal.Bacakları bu dev cüsseyi taşıyacak kadar değil ne yazıkki ve Yao yeteneklerine rağmen sağlıklı kalamıyor.Yao’nun kariyerinin devam edip etmeyeceği şu an için bilinmiyor ama ben bırakması taraftarıyım.İleride kendisi açısından daha büyük bir sorun olabilir.Nitekim doktorlarının açıklamaları da bu yöndeymiş.
Tabi bu ay yaşanan sakatlıklar bununla sınırlı değil.Chicago’nun pivotu Joakim Noah ta geçirdiği sakatlıktan dolayı 2 ay gibi bir süre takımdaki yerini alamayacak.Bu Bulls adına kötü olsa da Ömer Aşık adına çok iyi oldu diyebiliriz.Cihago adına kötü oldu çünkü Boozer’ın da dönüşüyle iyice ivme yakalayan ve kadrosu yavaş yavaş oturan Bulls için savunma müdürü ve takımı ateşleyen oyuncu Joakim Noah’ın sakatlığı kötü oldu.Ömer için iyi oldu çünkü Boozer’ın dönüşüyle süreleri iyiden iyiye azalmıştı.Noah’ın sakatlığından sonra Bulls kadrosunda pivot olarak Ömer Aşık ve Kurt Thomas kaldı.Thomas’ın ilerleyen yaşı,yavaşlayan ayakları ve artık yıpranan vücudu göz önüne alındığında bu Ömer için büyük bir şans.Burada kendini gösterebilirse Ömer rotasyonda yerini iyice sağlamlaştırabilir.Aksi taktirde Ömer’in dakikaları iyiden iyiye azalacaktır.
Milwakuee guardı Brandon Jennings’te sakatlığa kurban gidenlerden. O da yaklaşık 1 ay kadar sahalardan uzak kalacak.Bucks zaten çok dağınık bir görüntüde.Sahada Ersan ve Bogut dışında doğru basketbol oynayan çok az oyuncu var.Bu yüzden takımın ilk beş guardının her ne kadar daha çok atmaya dayalı oynasa da sakatlığa gitmesi onlar adına kötü oldu.
NBA’de bu ay gerçekleşen ilginç olaylardan biri de Wizards’ın uzunlarının bir gece kulübünde küfürleşerek kavga ettiği iddiasıydı. Blatche ve Mcgee’den söz ediyorum.2 oyuncunun ciddi bir kavga ettikleri iddialar arasında.Laf arasında yalanlandı ama yine de bu 2 oyuncu takım tarafından cezalandırıldı ve Spurs maçında oynamadılar.Ateş olmayan yerden duman çıkmaz diye boşuna dememişler.Tabi bu olay bizlere Wizards’ın eski uzunları Etan Thomas ve Brendon Haywood’un olayını hatırlattı.
Yılın Basketbolcusu Kevin Durant
Yılın Basketbolcusu ödülü de sahibini buldu bu ay. Ödüle hem Oklahoma’da hem de Amerika Milli Takımı’nda süper bir sezon geçiren lig tarihinin en genç sayı kralı Kevin Durant layık görüldü.Zaten hakkediyordu da.Hem Thunder’da hem de Dünya Şampiyonası’nda takımlarını sırtladı.Dünya Şampiyonası’nda Mvp ödülünü de kazandı ve taraflı tarafsız herkesin takdirini kazandı Durant.Hem oyunuyla hem de kişiliğiyle ligin çok sevilen oyuncularından biri.
Takas Dedikoduları
Tabi bu ay da Carmelo Anthony’nin takas dedikoduları konuşulup durdu ancak şu ana kadar gerçekleşen bir şey yok.Melo Knicks’e gitmek istediğini söylüyor her fırsatta ama Knicks’te kimi önerecek olsa o adam patlama yapıyor. Chandler,Fields gibi isimler süper bir sezon geçiriyorlar.Nets te Melo’nun çok büyük taliplilerinden.Vujacic takasıyla da dediğim gibi ufak ayarlar çekiyorlar kadrolarına bu takas için. Ama Melo ayak diretiyor oraya gitmemek için. Carmelo’nun bu dedikoduları en çok takımı Denver Nuggets’a zarar veriyor. Onlar da bir türlü hedef belirliyemiyorlar,plan yapamıyorlar ve beklenilenden kötü bir sezon geçiriyorlar.Melo’daki bu belirsizlik dediğim gibi en çok Denver’ı etkiliyor. Son zamanlarda Nets ve Knicks için 3 takımlı takas dedikoduları atılıyor ortaya. Melo’yu almak için başka takımları katalizör olarak kullanıyorlar tabi ki bu dedikodulara göre.Nuggets ta ne istediğine karar veremiyor açıkçası.Draft hakkımı yoksa biten kontrat mı istiyorlar belli değil.
Takas dedikoduları da bununla sınırlı değil tabiki.Portland’ın da takımda gençleşmeye gitmek istediği ve tecrübeli oyuncuları Marcus Camby ve Andre Miller’ı gözden çıkardıkları gelen haberler arasında.Bu ilginç bir karar.Hem Camby hem de Miller gerek tecrübeleriyle gerek iş ahlaklarıyla gerek te oyunlarıyla bu takıma ve takımdaki genç oyunculara çok şey katıyorlar.Böyle oyuncu arayan çok takım olduğundan havada kapacaklardır bu 2 oyuncuyu o yüzden Blazers’ın iyi düşünmesi lazım bence.Bu takas için Bobcats’in devrede olduğu ve Gerald Wallace ve Dj Agustin’i gözden çıkardığı yine konuşulan dedikodulardan.Ancak Camby’nin gidişiyle tek pivot olarak Pyrzibilla’nın kalacağı düşünüldüğünde Blazers’ın bu takası bir pivot olmadan yapması zor gözüküyor.
Ard Arda Maça Çıkma Rekoru
Andre Miller demişken Portland Trail Blazers forması giyen deneyimli oyun kurucu Andre Miller 2002 – 2003 sezonundan bu yana, tam 632 maçta üst üste forma giydi. Ancak Miller’ın üst üste sahada yer alma serisi, Phoenix Suns karşısında son buldu. Takımının, Los Angeles Clippers ile oynadığı maçta, çaylak Blake Griffin’e sert bir faul yaptığı için 1 maç ceza alan Miller, Phoenix karşılaşmasında takımını yalnız bıraktı. Miller’in 632 maçlık serisinin bozulması ile bu alanda NBA liderliği, son 444 maçın tamamına çıkan Los Angeles Lakers’ın oyun kurucusu Derek Fisher’ın eline geçti. NBA tarihinin üst üste en fazla maç oynama rekorunu ise Lakers’ın bir diğer unutulmaz oyuncusu A.C. Green elinde tutuyor. Green, 1986 ile 2001 yılları arasında tam 15 sezon, hiç kaçırmadan 1192 maça çıkmıştı.
Oyuncu Arayanlar
Konuşulan dedikodular arasında Knicks’in bir yedek point guard aradığı söylentileri de var. Felton’a çok yükleniyor diyebiliriz Knicks için. Zaten koç D’Antoni’de böyle giderse sezon sonunu çıkaramazlar diyerek bu konuda bir formül aradığını ima etti.Toney Douglas’ın da tam bir point guard değil de daha çok shooting guard pozisyonuna uyması nedeniyle Felton’un olmadığı dönemde Knicks bir düzen sıkıntısı çekiyor.Bu bölge için konuşulan en ciddi adaysa Sebastian Telfair.O da bu hızlı tempoda başarılı olabilir bence.Çok yetenekli ama kuzeni Stephon Marbury gibi kafasını basketbola vermede hiç başarılı değil.Şayet gelirse Knicks’e güzel katkı verebilir hem de Douglas 2 numara pozisyonunda daha başarılı olur.
Bir başka senaryo da son takas sonucu uzun rotasyonunda problem yaşayabilecek olan Orlando Magic’in buraya takviye yapmak istediği…Gortat’ın gidişinden sonra yedek pivot konusunda sorun yaşayabilirler.Ayrıca 4 numara pozisyonunda da sıkıntı yaşıyorlar.Bu bölgeler için Turiaf veya Tyrus Thomas’ın alınabileceği konuşuluyor ki eğer bunu gerçekleşirse Magic çok daha komple bir takım olur.Zaten kısa rotasyonu son derece geniş.Oradan Q-Rich başta olmak üzere birkaç oyuncuyla birlikte güzel bir takviye yapabilirler.
Kobe, THY’nin Tanıtım Elçisi
NBA’le değil de bizle daha çok ilgili olan bir gelişme de Kobe Bryant’ın THY’nin tanıtım elçiliği görevine getirilmesi oldu. Kobe gibi adını NBA tarihine yazdırmış tüm dünya tarafından bilinen bir oyuncunun bu görevi alması hem Thy’nin hem de ülkemizin reklamı açısından müthiş bir gelişme.Kobe’nin yazın çekilecek reklam filmlerinde oynayacağı hatta Türkiye’ye bile gelebileceği belirtiliyor.
Haberlere devam edecek olursak ekonomik sorunlar yaşayan New Orleans Hornets’ın yeni sahibi NBA oldu.Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan NBA Başkanı David Stern, takım sahipleri George Shinn ve Gary Chouest’in New Oreans kentindeki ekonomik durumların belirsizliği nedeniyle yola devam etmeme kararı verdiklerini belirtti.New Orleans takımının ekonomik açıdan sağlam bir şekilde desteklenmesi için NBA’in kulübü satın aldığını vurguladı.
Ayın Performansları
Tabi bu ay adını tarihe yazdıran isimleri de geçmeden olmaz NBA’de.Knicks’in süper yıldızı Amar’e Stoudamire takımının bu sezon yakaladığı 8 maçlık galibiyet serisinin tümünde 30 ve üstü sayı atarak adını takım tarihine yazdırdı.Utah’ın tecrübeli koçu Jerry Sloan’da takımının Cleveland’ı yendiği maçta kariyerinde bir kilometre taşını daha geride bıraktı. 1210. galibiyetini elde eden deneyimli antrenör, NBA tarihinin en çok maç kazanan 3. koçu konumundaki Pat Riley’i yakaladı.
Ayın göze çarpan performanslarına da değinelim son olarak.Bucks pivotu Andrew Bogut Rockets karşısında 24 sayı 22 ribaundla galibiyette baş rol oynadı.Her ne kadar eleştiriyor olsak ta Melo kendi gibi oynadığı zaman büyük silah nitekim Orlando karşısında 35 sayı 11 ribaundla oynayarak Magic’i geçerken Nuggets’ı sırtlayan isim oldu.Amar’e’den bahsetmişken bir peformansını da belirtelim.Boston karşısında 39 sayı 11 ribaundla oynadı Amar’e.Boston’a bu kadar sayı atmak gerçekten büyük iş.Son saniyede attığı üçlüğü de süre bitmeden atmış olsa gerçekten eksiksiz olcaktı ama kaybettiler bu maçı.Minnesota adına bu sezon belki de uzun yıllar sonra ilk defa ilerisi için umut veren cinsten.Beasley ve Love dikkat çeken performanslar sergiliyor özellikle Love.Açık ara ribaund kralı olan Love süper istatistiklerle oynayarak hem taraftarların hem de fantasy basketbol oynayanların gözdesi konumunda.Bu ay da Nuggets karşısında 43 sayı 17 ribaund gibi süper bir performansla oynadı ama galibiyete yeterli olmadı bu.
NBA’de bu sezon Spurs fırtınası esiyor.Harika bir başlangıç yaptılar ve bu fırtına bu ay da devam etti.Spurs’ün 3 silahşörleri Parker-Manu-Duncan’da bu sezon çok formda ve sakatlık yaşamadılar henüz.Her maç ön plana çıkan performanslar görebiliyoruz bu üçlüden.Bu ay da Memphis’i yendikleri maçta Parker 37 sayı 9 asistle galibiyetin baş mimarı oldu.Spurs demişken onların galibiyet serilerine Orlando Magic bu ay son verdi.Tabi bunda en büyük pay 26 sayı 23 ribaunt gibi etkili bir performans sergileyip pota altını domine eden Dwight Howard’ın ve bunun o kadar etkili performans sergilemesini sağlayan Hido’nun.
Oklahoma Thunder’ın süper guardı Russell Westbrook bu sezon çok formda gerçekten. Kevin Durant’in olmadığı dönemde takımını sırtladı Westbrook ve fırtına gibi esiyor.Takımının çok çekişmeli geçen ve 3 uzatmaya giden New Jersey’i yendiği maçta 38 sayı, 15 ribaund, 9 asist gibi kusursuz bir performans sergileyerek triple double’ın kapısından döndü Westbrook.Formda guardlardan devam edecek olursak Derrick Rose da bu senenin formda oyuncularından. Şutunu da geliştirdikten sonra hepten durdurulamaz bir oyuncu oldu Rose. Bu sezon da göz kamaştırıcı peformanslar görüyoruz kendisinden.Rose bu ay Clippers’a kaybettikleri maçta 34 sayı 6 ribaund ve 8 asistle çok yönlü bir performans sergiledi.Bulls demişken Carlos Boozer’a değinmeden olmaz.Sakatlıktan döndükten sonra gerçekten süper katkı veriyor Boozer Bulls’a.Pota altından çok iyi katkı veriyor ve Rose’la birlikte takımını sırtlıyor Boozer.Genelde 30-10 lu performanslar sergiliyor.Bir performansını vermek gerekirse Wizards deplasmanında 30 sayı 10 ribaund ve 7 asistle takımının galibiyetinin baş mimarıydı.
Büyük takas dediğimiz Suns-Magic-Wizards takası beklenmedik bir isme daha yaradı ve sene başında süre bulmakta zorlanan Suns guardı Jared Dudley ilk beşte buldu kendini. O da bu güveni boşa çıkarmayacak cinsten oynuyor diyebiliriz şu ana kadar.Özellikle Miami’ye kaybettikleri maçta 33 sayı 12 ribaundla harika bir performans ortaya koydu Dudley.Bakalım Carter döndükten sonra süreleri nasıl olacak Dudley’in.Etkileyici performanslardan bahsetmeye Warriors’un süper guardı Monta Ellis’le devam ediyoruz.Ellis bu ligin elit skorerleri arasına kendini yazdırdı diyebiliriz.Müthiş bir deliciliği var ve inanılmaz süratli o da bunları çok iyi kullanıyor.Houston’a yenildikleri maçta tam 44 sayı attı Ellis ve 7asist te ekledi bu etkileyici skor performansının yanına.Gerçekten göz kamaştırıcı.44 sayı demişken Kevin Durant te kötü başladığı bir sezonda yavaş yavaş ritmini bulmaya başladı.Buna rağmen ligin sayı kralı olan Durant Noel akşamı Oklahoma’nın Denver Nuggets’ı yendiği maçta 44 sayıyla bu sezonun en yüksek rakamına ulaştı kendi adına ve bunun yanına 7ribaund 4 asist te ekledi Durant.Onun da ritmini bulmasından sonra Thunder çıkışa geçti ve bu çıkışa devam ediyor.Noel akşamı demişken herkesin merakla beklediği Los Angeles Lakers-Miami Heat randevusunu Lebron James önderliğinde Miami beklenenden çok kolay bir şekilde kazandı.Maçı baştan sona ciddiye alarak üstün olarak götüren Heat’te Lebron 27 sayı 11 ribaunt ve 10 asistle maçı noktaladı ve takımını galibiyete taşıdı.Ayrıca Lebron için bu maçta en dikkat çeken nokta attığı 5-6 üçlük oldu.Her zaman kötü şutör eleştirilerine maruz kalan James bu maçta süper şut attı.
Evet bu aylık olan önemli gelişmeleri,haberleri,dedikoduları ve önemli performansları elimden geldiğince anlatmaya çalıştım. Gelecek ay görüşmek üzere.
Buğra Uzar, 3SAYI Basketbol Dergisi