Biraz Ezildik!
Türk Karması All-Star müsabakalarında Yabancılar karmasından yine 30 sayı fark yedi. Gazetelerde ve internet sitelerinde yine o alakasız başlık “All-Star’a yabancı damgası.”
Halbuki her All-Star sonrası söylüyoruz, şimdi de söyleyelim. Bu iş böyle yürümez. Peki nasıl yürür?
All-Star için değişik formüller aranmalı. Bu yabancı, bu yerliden daha ziyade formüller aranmalı. İşte o formüller bulunabildiği vakit bu All-Star’ın sonucu tahmin edilemez olur ve tahmin edilemediği için bu maçlar zevkli hale gelir.
Bu tavsiyeleri, basketbol camiasından çok kişinin daha verdiğine tanığımdır. O tanıklığıma kendi fikirlerimi de ekleyerek bir liste oluşturacağım. Bu liste dahilinde nasıl bir All-Star ülkemize daha hayırlı olur, karar verelim…
1- Türkiye’deki Takımların Bulunduğu İller ve Bölgeler:
Fenerbahçe İstanbul Marmara
Mersin Mersin Akdeniz
Galatasaray İstanbul Marmara
Beşiktaş İstanbul Marmara
Ceyhan Adana Akdeniz
Panküp Kayseri İç Anadolu
Samsun Basket Samsun Karadeniz
İstanbul Ü. İstanbul Marmara
Botaş Adana Akdeniz
Tarsus Bld. Mersin Akdeniz
Çankaya Ü. Ankara İç Anadolu
Kocaeli Bld. Kocaeli Marmara
Yani, buna göre 12 takımlı ligimizde, 5 Marmara takımı var, 4 Akdeniz, 2 İç Anadolu ve 1 Karadeniz takımı bulunuyor. Belki bir şekilde İllere veya bölgelere ayrılabilir bölgeler. Her sene ligin durumu bu olmayacaktır elbette. ABD’de olduğu gibi konferanslara ayırmak da mümkün değil, ancak o yıl içerisinde yapılacak bir kararla bölge bölge ayrılabilir.
Bu sefer de üç büyük takımın bulunduğu grup (misal Marmara ve Karadeniz Bölgesiyle; Kuzey Takımı, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesiyle; Güney Takımı) yani Kuzey Takımı her zaman kazanır mı? Bu soruya da şöyle bir açıklama getirilebilir. Her sene ligde en az bir tane İstanbul dışından bir takım zirveyi zorluyor. Hatta ve hatta Botaş’ın şampiyonluk yaşamışlığı da vardır. Bu sene içerisindeki duruma baktığımız zaman; Kuzey takımlarının toplam puanı 101, Güney takımlarının toplam puanı 97. Arada oynayan puan yalnızca 2 galibiyet değerindeki 4 puan.
Hatta belki de böyle bir sistem, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş gibi ezeli rakip, ebedi düşman (!) –Bu sözün üzerinde durmak istiyorum, bazen kamuoyunun dikkatini çekip bak biz böyle dostuz demek için kimse kimseyi dostum diye kandırmasın. O kadar aşikar ki birbirinize kin güttüğünüz…- olan bu takımların arası böyle bir mecburi (!) dostluktan ötürü ılımanlaşabilir.
2- Aynı Sistem Genellenebilir:
Yani, bölge bölge ayrılan ligler, Kuzey Kıyı Hattı denen bir şekilde, Ege, Marmara ve Karadeniz Bölgelerinde bulunanlar ile Akdeniz ve İç, Doğu, Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde bulunan takımlar şeklinde, değişik isimlendirilerek kullanılabilir. Mesela o isimlendirme, “Kuzey ve Batı Takımı” ile “Güney ve Doğu Takımı” şeklinde olabilir. Hem bu isimlendirmenin reklamı çok iyi yapılırsa, Doğu ve Güneydoğu illerinde Bayan Basketbol takımı kurulması bir nevi teşvik edilmiş olabilir.
Bir çok il böyle bir şeye hazır olmadığı gibi, bir çoğu da böyle bir namın o ile nasıl bir getirisi olacağının, nasıl tanıtım sağlayacağının farkındadır. Örneğin, bu hareketi bir Erzurum’un yapmayacağını düşünsek de, Sivasspor’la bunun faydasını gören Sivas’tan bekleyebiliriz. Veya, bir Gaziantep’ten bu hareketi görmek, insanı mutlu eder.
Bir başka olumlu faktörü de şüphesiz Ege takımları için olacak. Türk spor tarihinde derin izleri bulunan Ege temsilcileri, Erkek Basketbol haricinde görünmüyor. Futbol’da Karşıyaka, Göztepe ve Altay’ı özlediğimiz gibi, Bayan basketbolda da İzmir takımlarına yer olmalı bu ligde.
All-Star’ın şeklinin şevalinin değişmesi buna doğrudan bir katkı sağlayamaz belki ama bu kadar derin bir değişiklik ve bu değişikliğin bol reklamla süslenmesinin dolaylı yollarla Türk Basketbolu’na büyük katkıları olacaktır.
3- Alakasız Bir Başlık:
Takdir edersiniz ki, bana ne bundan? Elalem orda gönüllerince turnuva çevirir, organizasyon yapar, birilerinin cebinden paralar çıkıp birilerinin kasasına girer, bu devran böyle gelmiş, eh darbe olmazsa da böyle gider. Sana ne be kılkuyruk?
Ah efendim arzuhalini ettiğim davaya gelelim. Yapım icabı biraz milliyetçi bir insan olduğumdan, bizim milli takım bir başka milli takıma yenildiği zaman besmele yemiş –Hitler- gibi çıldıran tiplerden olmasam bile, eh ortalama bir Türk vatandaşı kadar üzülüyorum.
Gittiğim All-Star organizasyonlarında, piknik havasında geçen, konser havasında geçen veya belli taraftar zümrelerinin ağırlığını koyduğu bu turnuvalarda, ne olursa olsun hep Türk tarafı tutuluyor. Çünkü Türk’üz arkadaş. Galatasaray’lı bir taraftar öbeği, hem Türk hem yabancı karmasında oyuncusu varsa evvela Türk tarafının kazanmasını, yabancı tarafındakinin de iyi istatistik yapmasını istiyor.
Eee, bu gayet tabii, tabii, tabii de, Türkiye’de yabancı antrenör olmadığından bazı koçlar da kendini vatan haini gibi hissetmek zorunda kalıyor olmasın sakın?
Ha şimdi bir de “Vatan Haini” olurum. Niye? Bölgesel Ayrılığı destekliyor, urun tez elden kellesini… Yok efendim ne alaka, tamam bu ülkenin batısı ile doğusu arasında ciddi yatırım farklılıkları var ve bunlar giderilmelidir. Savunuyorum hem de sonuna kadar. Bu ülkenin batısının daha gelişmiş olduğu da tabii bir kabiliyettir. Ancak bu ülkenin doğusunun sırf bir vatan haini olması ve topyekün ayrılık gözettiği düşünülemez ve bu doğrultuda bakarsak, “Doğu”ya da “Batı” kadar imkanlar verilmelidir. Bunun yolu da, doğunun adının doğu olmasından öte, isminin Batı ile birlikte ve aynı önemde anılması ile olur. Bunun için bölgelere vurgu yaptım.
Ama her ne yaparsanız yapın, nasıl yaparsanız yapın, kime yaptırırsanız yaptırın. Bu All-Star’ı artık değiştirin. Bakın, 30 yıl oldu ligde, yeter artık, All-Star’da bir sefer de tuttuğumuz takım kazansın.
Seda Tekindağ’a Geçmiş Olsun.
Antrenmana yetişmek için biraz hız yapan ve yolun ıslak olmasından dolayı şoförün hakimiyeti kaybettiği söylenen kazada Ceyhanlı Milli basketbolcumuz Seda Tekindağ’ın durumu ağırmış.
Allah’tan acil şifalar diler, bir an önce iyileşerek parkelere dönmesini arzularız.
Samet Mehmet Bora