A Milli basketbol erkek takımızın son Dünya Şampiyonasında, Dünya 2.liği kazanması, basketbola karşı olan ilginin daha çok artmasını sağladı. Bu ilgi en çok, spor okulları ve altyapılara talebi arttırdı. Bu sene spor okullarına olan talep büyük oranda bir atış gösterdi. Yetenekli ve belli kriterlere sahip çocuklar altyapılara alınırken, büyük bir kitle bu adımı atabilmek için spor okullarına yönlendirildiler.
Özel spor okulları, kulüplerin takımlarının spor okulları, belediyelerin spor okulları ve halk eğitimi merkezlerinin organize ettiği spor okulları organizasyonları bu talebi karşılayan kuruluşlardır.
Velilerin ve çocukların bu organizasyonlardan farklı ya da benzer beklentileri olacaktır. Tabii ki bu organizasyonlarında özelliklerine göre çocuklardan da farklı beklentileri olacaktır.
Öncelikle velilerden başlayalım.
- Çocuğunun belli bir potansiyeli olduğuna inanan ve bu potansiyelin doğru ellerde yoğrulup ilerleyen zamanlarda çocuğunun basketbolu meslek edinmelerini isteyen veliler,
- Çocuğunun sosyal hayatının spor yoluyla artması ve rekreasyon amaçlı basketbola yönelmesini isteyen veliler,
- Çocuğunun fazla kiloları olduğunu bilen ya da düşünen bunu da basketbol yoluyla aşabileceklerine inanan veliler,
- Çocuğunun özgüveninin artmasını basketbol yoluyla arttırabileceğine inanan veliler.
Bu düşünceleri eminim ki arttırabiliriz.
Ya çocuklar?
İnsanların hayatlarında en çok önem ve değer verdikleri şeylerin başında gelen çocukların düşünceleri?
Kendilerine örnek olan ağabeyleri gibi bacak arasından top geçirmek, 3 sayılık atış yapmak, smaç vurmak… Sanırım bu düşünce çoğunlukla 10–11 yaşa kadar olan grubu kapsıyor. Hayran olma duygusu. İlerleyen yaşlarda daha ciddiyetle bu hedefe yönelme ya da uzaklaşmalar olacaktır. Bununla beraber her basketbolcu adayı en üst sevilere çıkamayacağı için, hedefler yaşlara göre çok farklılıklar gösterecektir. Önemli olan bence çocuk o çalışmaya isteyerek geliyorsa, o fark etmeden hedefine yaklaşıyordur.
Ve Antrenörler
Organizasyonlar ve bu organizasyonda çalışan antrenörlerin de hedefleri farklılıklar gösterecektir.
Organizasyonların yapılarına göre değişen beklentileri olacaktır. Bunlara genel olarak bakarsak, bazı organizasyonlar spor okullarına yönelen bu talebi maddi bir destek olarak düşünebilirler. Bazı organizasyonlar bunu altyapılarına hem maddi bir kaynak hem de potansiyel oyuncu bulma yolunda iyi bir adım olarak görürler. Kimi organizasyonlar, bunu tamamen sosyal sorumluluk olarak görüp hiçbir maddi gelir elde etmeksizin bu talepleri karşılarlar. Tabii ki bu düşünceleri de geliştirebilirsiniz.
Tabii ki bu potansiyeli eğitecek olan değerli antrenörlerimiz. Çoğu antrenörün hedefi A takımlarda yer almaktır. Bununla beraber en önemli pozisyonlardan biri bence altyapıda çalışmaktır. Spor okulları ve altyapı takımları ilerleyen yıllarda kendisini A takımda görmek isteyen antrenör arkadaşlarımız için iyi bir basamak olacaktır. Bununla beraber yaşı çok genç ve tecrübesi olmayan antrenör adayı ya da antrenör arkadaşların kesinlikle deneyimli ellerin yanında bu işi yapması gerektiğini düşünüyorum. Bunu da organizasyonların yönetici pozisyonlarında görev alan kişilerin organize etmesi gerekiyor ve velilerde çocuklarının kimlerle çalıştığı konusunda bilgi sahibi ve araştırmacı olmaları gerektiğine inanıyorum. Antrenörlerinde basketbol bilgi, beceri ve yeteneklerini özellikle fundamental becerilerine hakim olması ile beraber iletişim becerilerinin de aynı oranda kuvvetli olması gerekiyor.
Bunların sonunda dünya 2.liği sonrası, bu büyük dip dalgasının eğitimi ve önce altyapı takımlarına, mevcut potansiyeli olan basketbolcu adaylarının A takımlara kazandırılması uzun yılları kapsayan önemli bir sınav niteliğinde. Eğer kazanılan başarıların sürmesini istiyorsak, bu başarıların temellerini altyapılarda atmak zorunda olduğumuzu biliyoruz. Mevcut potansiyel çocukların bir kısmı basketbolda oyunu olarak ilerlerken, diğer çocuklarımız eğer basketbolu severlerse ilerleyen yıllarda, antrenör, yönetici, şirket sahibi sponsor adayları olarak basketbola hizmet vermeye devam edeceklerdir.
Basketbol bir takım oyunudur ve onu zevkli kılan çocukların masum hayalleri ile bu takım oyununu öğrenme istekleridir.
Emre Dağdelen, 3SAYI